Taksim Meydanında Yağmurun sesi

Ekim ayı çok sevdiğim yaz aylarına, o sıcak günlere veda etme zamanıdır benim için.
İstemesem de sevmesem de, yavaş yavaş hissettirir sonbahar bu ayda kendisini . Bize ,yağan yağmurlarıyla "kışlık giysilerinizi hazırlayın. Hadi kış geliyor, hazır olun" der sanki.
Bu gün karanlık ve bol yağmurlu bir gün. Korku filmlerinin o vaz geçilmez karanlık yağmurlu sahneleri gibi şu anda dışarısı.
Çok şiddetli yağan yağmura rağmen hava çok tatlıydı dışarıda. Yağmur başıma, yüzüme değdikçe terapi gibi geldi, stresim ve sinirim yok. Zaten çok şükür sinirli değilim bu günlerde. allah bozmasın tadım yerinde.
Taksime yürüdüm bu sabah. Elimde kocaman. ağır iki poşet vardı, ayağımı ayakkabım vuruyordu ve ben yağmurun şiddetinden iki kez saçak altına saklanmak zorunda kalsam da Beyoğluna, Taksim e yürümek bana çok iyi geldi.
Hava nasıl olursa olsun insanın iç huzurunun önemli olduğunu anladım bu gün. İçim huzurluydu Hayat her şeye rağmen çok güzel dedim.
Ağaçlardan düşen sararmış yaprakların Taksim Parkı çimlerine olan renk uyumu, yağmurun toprağa ve asfalta değdiğinde çıkan şıpırtısı, kuşların, korna sesleri arasında duyulan şakımaları şehir ve doğa seslerinin birbirini örtmeden  kardeşçe akışı beni ayağımı vuran ayakkabıma, ağrıyan ayak topuğuma, ıslanan ve kötü görünen saçlarıma, çamurlanan giysilerime rağmen hiç mutsuz etmedi.
Üzüntü, kızgınlık ve öfke duygusu yerine içimde tarifsiz bir huzur ve mutluluk duygusu var.
Beni mutlu edecek paralar çıkmadı, sürpriz bir aşk yok ama Ben mutluyum. Çünkü yürüyüşüm esnasında ben kendimi o ana odakladım. Kuşları, yaprakları, ağaçları, yağmuru işittim ve seyrettim.
Her şeye rağmen Hayat çok güzel Ben bunu yeniden bir kez daha bu sabah anladım.
Teşekkür ederim yağmur, dünyama huzur getirdin, dünyama bereketinle geldin.. bu günü güzel geçirmemi sağlayan Ekim ayını da çok sevdim.
F. Handan SENAN