29 Haziran 2014 Pazar

Ne kadar 5 yildiz verilip, yorum yapilirsa o kadar üst seviyeye taşinir.

Yeğenim Furkan Senan tarafindan hazirlanmiş download edip 5 yıldız verilecek bir oyun. Ne kadar 5 yildiz verilip, yorum yapilirsa o kadar üst seviyeye taşinir.. 
sadece android tablet ve android cep telefonlarında, samsung, sony, htc, LG .. vb geçerli. İndirmek ve oynamak ücretsizdir. 

28 Haziran 2014 Cumartesi

İlk Yeryüzü Sofrası Bugün Taksim'de Kuruluyor

İlk Yeryüzü Sofrası Bugün Taksim'de Kuruluyor
Antikapitalist Müslümanlar, Ramazan’ın ilk iftarını Taksim’de kuracakları yeryüzü sofrasında açacak.
Antikapitalist Müslümanların, lüks otellerde binlerce dolar harcanarak açılan iftarlara karşı geliştirdiği “yeryüzü sofraları” bu Ramazan ayında da devam edecek.
İlk iftar, bugün saat 20.00′de Taksim’de Tünel’den itibaren kurulmaya başlanacak olan yeryüzü sofrasında açılacak.
Antikapitalist Müslümanlar’ın “Taksim Tünel’den tüm yeryüzüne barış sofrası” başlığıyla yapılan çağrısı şöyle:
“Haydi İSTANBUL.
Haydi ANADOLU…
Haydi MEZOPOTAMYA
Haydi TÜM DÜNYA
Yeniden Yeryüzü Sofraları’nda buluşmaya…
Alınterimizi çalarak zenginleşenlerin haram paralarına ihtiyacımız yok..!
SPONSORSUZ
Emeğimizle kazandığımız helal lokmalar ve Allah’ın tüm canlılar için bahşettiği nimetler, ”hepimize yeter” demek için…
Statü, servet ve otorite sahibi “yeryüzü tanrılarına” ihtiyacımız yok..!
HİYERARŞİSİZ
Kimsenin kimseyi yönetmediği, kimseyi seçmek zorunda bırakılmadığımız, farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu, ortak yönetim ve ortak mülkiyet anlayışını; eşitlik-adalet ve özgürlük temelinde inşâ edebileceğimizi göstermek için…
BAYRAKSIZ ve FLAMASIZ
Hangi dili konuşursa konuşsun, hangi dine inanırsa inansın, hangi mezhebin temsilcisi olursa olsun, hangi ırka dahil olursa olsun; Alevi-Sünni, Türk-Kürt, inanan-inanmayan siyah-beyaz demeden, cinsiyet ayrımcılığı yapmadan, doğanın tüm canlılarını kucaklayan ve herkesin el ele verip katkı sunduğu bir sofra kurmak için;
Azığınla gel…
Sofranla gel…
Yüreğinle gel..!
Haydi hep birlikte;
Eşitliğin…
Adaletin…
Özgürlüğün…
Barışın hakim olduğu bir YERYÜZÜ SOFRASI ve YENİ BİR DÜNYA kuralım..!
Antikapitalist Müslümanlar

Bak Kardeşim

26 Haziran 2014 Perşembe

Bolluk bilinci oluşturmak için nefes meditasyonu

Bolluk bilinci oluşturmak için nefes meditasyonu

Bu çalışmada nefesinizi burundan alıp burundan verirken, düşünsel olarak farklı yerlerden delikler açıp, nefesi bu açtığımız deliklerden alıp veriyormuş gibi hissetmeye çalışacağız. Nefes vücudumuzda dolaşırken havayı altın sarısı renkte imajine ederek dolaştığı yerlerde simler şaçarak ışıldadığını hayal edeceğiz.Bolluk enerjisinin bütün vücudunuzla temas etmesi için bedeninizi kaplayan tüm deri üzerindeki bütün gözeneklerden derin nefesler alın ve verin. Bütün vücudunuzda altın tozları parladığını hissedin. Her solunumda altın sarısı nefesin başınızın üzerinden beyninize girdiğini imgeleyin. Nefesi beyninize alırken uyuyan bölümleri, özellikle bolluk lobunu uyandırma işlemini başlatan elektriksel impalsları tutuşturmaya başlayın. Öncelikle havanın daha fazla sağ lobunuza dolduğunu ve tamamen altın sarısı parladığını düşünün. Sağ lob bolluk içerir. Bu bölge sonsuzluğunun ve yaratıcı gücün bilgisini taşıyan gri madde bölgesidir. Aldığınız nefesle beyninizin bu bölümünü aktive edersiniz.  
Şimdi altın sarısı renkli nefesinizi omurganız üzerinden kuyruk sokumunuza indirin. Nefesinizi kuyruk sokumunuzda hissederek bir süre tutun. Kuyruk sokumunuzda sıcaklık hissedeceksiniz. Eğer bunu fiziksel olarak hissedemiyorsanız, sıcaklığı hayal ederek hissetmeye çalışın. Bolluk anlayışınız üzerinde ki engelleri yıkmak ve ortadan kaldırmak için omurganın kalp ve kuyruk sokumu arasında bağlantı kurmalısınız. Nefes alış verişlerinizle birlikte aynı anda düşüncenizi kalp ve kuyruk sokumu arasında götürüp getirmeli iki bölge arasındaki engelleri temizlemelisiniz. Sonunda bu iki bölge birbirine kalıcı olarak altın ışık çubuğu ile bağlanmış olsun.

Şimdi ikinci bir hattı oluşturmak için altın sarısı renkli nefesinizi göbek deliğinizden açtığınız hayali delikten alıp boğazınızın ortasından açtığınız hayali delikten vermeyi düşünün.Sonrada tersi olarak nefesinizi boğazınızdan alıp karnınızdan vermeyi gerçekleştirin. Enerjiyi boğaz ve karın arasında dolaştırarak hat boyunca temizlik yapın ve bu iki noktayı birbirine kalıcı altın sarısı bir ışık çubuk oluşturarak bağlayın. Son olarak kalbinizin hemen sağı olan kaburgalarınızın bittiği yerden bir delik açarak başınızın tam üstünden açacağınız bir delikle birleştireceksiniz. Kalbin sağından aldığınız altın sarısı renkli nefesinizi başınızın üstünden verin. Başınızın üstünden nefes alıp kalbin sağından nefes vererek omurga üzerinde bu iki bölge arasındaki blokajları temizleyin. Bu iki bölgeyi kalıcı olarak altın sarısı bir ışık çubuğu ile birbirine bağlamayı gerçekleştirin.

Bu kalıcı bağlantılar tüm negatif ve sınırlayıcı olan kayıtları yok ediyor. Kendini yok etme, kendini değersizleştirme, kendini kurban etme bilinçliğini siliyor. Eski inanç ve gelenek disiplinlerinin oluşturduğu az olanı kabul etme ve aza razı olma yoksulluk bilinçliliğinin tüm kayıtlarını temizliyor. Yaşamın bir bölümünde oluşturduğunuz koşullu sevgi, hırs ve rekabet bilinçliliğine, diğerlerini yok etme isteğine ait katılaşmış kristalleri eritmeye başlıyor.

Fizik bedende dahil olmak üzere duygu ve düşünce bedenlerinizin yeni titreşime ayarlanması için birkaç ay gerekebilir. Bireysel deneyimler ve ortak bilinç kayıtları ile oluşan kısıtlı anlayışların bolluk anlayışları ile değişimine izin verdiğinizde küçük şeylerle başlayan sizi yaşamın bolluk dünyasına götüren daha büyük değişimler oluşacaktır

Mustaf Kartal





2 Haziran 2014 Pazartesi

Ho'oponopono

Vücudunuzla konuşun..




''Eksiksiz sorumluluk,her şeyi kabul etmek demektir..hatta hayatınıza giren insanları ve onların sorunlarını..çünkü onların sorunları sizin sorunlarınızdır..onlar sizin hayatınızdalar,ve eğer hayatınızın tüm sorumluluğunu alıyorsanız o zaman onların deneyimlemekte olduklarınında tüm sorumluluğunu üzerinize almak zorundasınız..

bu aklı karıştıran,belleği açan,beyni kasan bir fikir.bunu yaşamak,yaşamı asla eskisi gibi olmayacak şekilde değiştirmektir..ama sadece %100 sorumluluk fikrini anlamak bile,kabul etmek şöyle dursun,çoğumuzun yapmaya hazır olduğunun bile ötesinde bir şey..

eğer sorun bir başkası ile ilgiliyse,kendinize sadece şunu sorun;kendi içimde bu insanın beni kızdırmasına neden olan ne oluyor?''insanlar hayatınıza sadece sizi öfkelendirmek için gelirler!eğer bunu bilirseniz,her türlü durumu kaldırabilirsiniz..nasıl?basit:''şu anda neler oluyorsa,bunun için üzgünüm..lütfen beni affet..''
örnek:biri size sırt ağrısı ile gelmişse,sorulması gereken soru şudur;içimde bu insanın sırt ağrısı olarak kendini gösteren ne oluyor?

bedeninle konuş..ona de ki:''seni bu halinle seviyorum,benimle olduğun için teşekkür ederim..eğer herhangi bir nedenle benim tarafımdan kötüye kullanılmış olduğunu hissettiysen,lütfen beni affet''şimdi dur ve günün geri kalanında bedenini ziyaret et..ziyaretinin şükran ve sevgi ziyareti olmasına izin ver..''beni taşıdığın için sana teşekkür ederim..nefes alıp verdiğim için,kalbim attığı için teşekkür ederim''

bedenini bir hayat arkadaşın olarak gör,bir hizmetçi olarak değil..tıpkı küçük bir çocuğa konuşurmuş gibi konuş bedeninle..onunla dost ol..kendi kendine çalışmak için en çok sevdiği şey bol sudur..onun aç olduğunu hissedebilirsin,ama aslında sana susadığını anlatmak istiyor olabilir..

JOE VİTALE
ZERO LİMİT

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Aynaya Baktığımda


Bu sabah aynaya baktığımda, gülümseyen yansımamda,
 kendime yeniden daha çok gülümseyebildiğimi 
görüyorum. 
Gülümseyen bana, göz kırpıp;
-Çok güzelsin, bu gün dünden daha güzelsin. Gülen yüzün 
hiç solmasın diyorum. Aynadaki benle birlikte gülüyorum. 
yüreğimi daha çok sevinç kaplıyor. Beni koşulsuz seven 
beni, daha çok seviyorum ve birden bire kendimi 
kucaklamak istiyorum coşkuyla.
Sarılıyorum kendime, başımı sanki kulağıma ulaşacakmışım 

gibi eğiyorum ve usulca :
-İyiki varsın
diyorum.
Böyle dedikçe içime baharın coşkusu, şakıyan kuşlar ve 
rengarenk çiçek bahçeleri doluyormuş gibi oluyor o anda..
Aynadaki benin yanağından makas alamayacağımı anlayıp 

çapkın bir bakışla göz kırpıyor, sevgi dolu, sıcacık bir 
öpücük gönderiyorum..
-Seni seviyorum. Sen her halinle sevilmeye layıksın.
diyorum.
Küçük bir çocuğun telaşlı sevinciyle sekerek ayrılıyorum 
aynanın karşısından.
Aynadaki benin sevgi dolu cümlelerimden aldığı hazzı 
hissettikçe bana beni yansıtan herkesi o sihirli sözle 
karşılarsam yaşamımdaki mucizelerin neler olacağını 
tahmin etmeye çalışıyorum.
Ben bile şaşırıyorum bu sihirli cümlenin ve gülen güzel
 gözlerle bakmanın çoğalan yansımasının güzel etkisine.

Suya atılan taşın yarattığı daireler gibi yayılıyor kime bu 
gözle baksam, o gözlerle karşılanıyor ve hep huzur ve 
sevgiyle karşılanıp uğurlanıyorum.
Ben sevgimi yansıtıp, güzellikleri herkesle büyütüp , 
sevgiyle çoğalıyorum..

Handan Senan

29 Mayıs 2014 Perşembe

YENİ AY DUASI!

YENİ AY DUASI!
YÜCE ALLAHIM!

BU YENİ AY'IN KENDİME AİLEME, TÜM SEVDİKLERİME, TÜM DÜNYAYA HAYIRLI, UĞURLU, ŞİFALI OLMASINI, HUZUR, NEŞE, MUTLULUK, SEVGİ GETİRMESİNİ DİLİYORUM.

BU YENİ AY'DAN İTİBAREN BENİM VE AİLEMİN, TÜM SEVDİKLERİMİN BEDENLERİMİZDEN SİHHAT, RUHUMUZDAN HUZUR VE SEVİNÇ, BENLİĞİMİZDEN SEVGİ ENERJİLERİ YAYILSIN TÜM EVRENE.

BİZİ GÜZEL DUYGU VE OLUMLU DÜŞÜNCELERLE DOLDURARAK, RUHUMUZU HUZURLU, ZİHNİMİZİ BERRAK EYLE YARABBİM. BİZİ, AİLEMİZİ, EVLATLARIMIZI, YERYÜZÜNDE YAŞAYAN EN TEMİZ NİYETLİ, GÜZEL DUYGU VE DÜŞÜNCELİ, İYİ İNSANLARLA KARŞILAŞIP , DOST ARKADAŞ OLMAK NASİP EYLE ALLAHIM.. AİLELERİMİZE, SEVDİKLERİMİZE SEVGİ VE SAYGIYLA KENETLENMEMİZ, DAİMA TEMİZ, DÜZ, VE DOĞRU YOLLARDA BAŞARIYLA İLERLEMEMİZ İÇİN YARDIM ET ALLAHIM.

BUGÜNDEN İTİBAREN; HAYATIMDA, BEDENİMDE, RUHUMDA, ZİHNİMDE HERŞEYİN ŞİFALANDIĞINI, GÜZELLEŞTİĞİNİ GÖRÜYOR MUTLULUĞU HİSSEDİYOR SEVGİYLE KABUL EDİYORUM.

BEDENİMDE HİÇ BİR HASTALIK, AĞRI, SIZI KALMADI. KALBİM, BEYNİM, RUHUM VE YAŞAMAMI SAĞLAYAN TÜM ORGANLARIM YENİLENDİ VE ŞİFALANDI. BÜTÜN BU GÜZELLİKLERİ SEVGİYLE KABUL EDİYOR VE TEŞEKKÜR EDİYORUM ALLAHIM.

EVİM GÜZELLEŞTİ, İŞİM VE ŞANSIM AÇILDI, FİNANS DURUMUM DÜZELDİ. BEN ŞİMDİ BOLLUK, BEREKET, ŞİFA, HUZUR VE MUTLULUK İÇİNDEYİM! ŞÜKÜRLER OLSUN ALLAHIM. SEVGİYLE KABUL EDİYOR VE TEŞEKKÜR EDİYORUM.

SAĞIM SOLUM, ÖNÜM ARKAM BAKTIĞIM HER YERDE SEVGİ GÖRÜYORUM. ETRAFIM BENİ GERÇEKTEN, KOŞULSUZ OLARAK SEVEN, İYİLİĞİMİ İSTEYEN, BENİ YALNIZ BIRAKMAYIP İLGİLENEN SEVGİ DOLU İNSANLARLA ÇEVRELENMİŞ. VE BEN HERKESE İÇİMDE DOLUP TAŞAN SINIRSIZ SEVGİMİ AKITABİLİYORUM. BENİ VE ÇEVREMİ SEVGİYLE DOLDURDUĞUN İÇİN, BENİ SEVGİ DOLU İNSANLARLA ÇEVRELEDİĞİN İÇİN HUZUR VE MUTLULUKLA ŞÜKÜR EDİYOR VE SEVGİYLE KABUL EDİYORUM. TEŞEKKÜR EDERİM ALLAHIM.

KENDİMİ TÜM EVRENİN KAYNAĞI İLAHİ GÜCE TESLİM EDİYOR VE SEVGİYLE ŞÜKÜR EDİYORUM. HUZURDAYIM GÜVENDEYİM. EMİN ELLERDEYİM. İLAHİ GÜÇ BANA İHTİYACIM OLAN VE HAYRIMA OLAN HER ŞEYİ ZAMANI GELDİKÇE SUNUYOR VE BEN SEVGİYLE, ŞÜKÜRLE KABUL EDİYORUM. AMİN.

IŞIK İŞÇİSİ
ALINTI

Di mi ama :)

BİRAZ DA GÜLELİM

Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çagırırlar
Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır
Ayşe Hanım
Beni tanıyor musunuz ?
Yaşlı teyze cevap verir
Ah evet Avukat Bey sizi çocuklugunuzdan beri tanıyorum
Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız
Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediginiz insanların arkasından konusuyorsunuz, 2 lira fazla kazanmak için herkesi satarsınız
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur
Adam ne yapacagını bilemez bir halde kadına tekrar sorar
Peki Ayşe Hanım, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz ?
Kadın yine cevaplar
Elbette tanıyorum
Çocuklugunda ona dadılık yapmıstım
Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir
Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdıgını söylüyor
Yine herkes şokta
Bütün salonu bir ugultu kaplar
Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın
avukatını da kürsüye çagırır ve ikisine de egilmelerini söyleyerek
kulaklarına şunu fısıldar
Eger bu kadına beni tanıyıp tanımadıgını sorarsanız anam avradım olsun ikinizi de harcarım    

DEMLİKTE KALAN ÇAYI ATMAYIN

Saçınız mat mı?
Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık
ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.
Ayağınız mı kokuyor?
Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam
yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye
bir şey kalmayacaktır.
Boğaz ağrılarında
Posaları süzüp soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara
olarak kullanılır.
Cildiniz çok mu yağlı?
Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi
ovuşturun,balsam vazifesi görün.
Derinizdeki yaraların temizlenmesi
Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki
göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.
Eliniz balık, soğan mı kokuyor?
Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor.
Ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay.
Elinizi demliçayla yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?
Gözünüz çapak mı yapıyor?
Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde
başınızı üstüne koyun. Ya da ılık çaya batırılmış gözlerinize ve
etrafına tatbik edin .
Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız?
Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın,
diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.
Buzdolabınız koku mu yapıyor?
Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının
orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.
Denemekle bir şey kaybedilmez en azından herhangi
bir maliyeti yok.

5 Mayıs 2014 Pazartesi

HIDRELLEZ İÇİN NİYET MEKTUBU ÖRNEĞİ

HIDRELLEZ İÇİN NİYET MEKTUBU ÖRNEĞİ 

Ben .......... (İsim Soyadı) .................... nitelikleri olan işimde çalışmaya niyet ediyorum. İşimde yüksek ücretler almayı seçiyorum. İşyerimdeki (İşyeri adi yazabiirsiniz. ) bolluk bereketin keseme, cebime, cüzdanıma akmasına niyet ediyorum. Ben Bolluğum. Ben Bereketim. Ben Sevgiyim. 
Paranın ve bolluk bereketin hava kadar değerli ve nefes alıp vermek kadar normal ve herkes için olduğu kadar benim içinde bir hak   olduğunu biliyor ve sevgiyle kabul ediyorum. Şükürler Olsun.

Ben ..........(İsim Soyadı) ........... özelliklerde bir daireye/ apartmana sahip olmayı seçiyorum. Alahım Sen bolluksun, Bereketsin. Sen sevgisin. Sevginle bolluk bereketini gani gani dağıtırsın. Sen kullarını ayırt etmeden bolluk bereketini gönderirsin. Bana gönderdiğin bolluk bereket ve kıymetli hediyelerin için ve dileğim olan ev ve daha iyisini bana gönderdiğin için teşekkür ederim. Benim rıskımı, ev,imi barkımı bollaştıracağına inanıyor ve sonsuz şükrediyorum.
Ailemle birlikte sağlıklı, huzurlu, uzun bir ömür geçirmeye niyet ediyorum. Ben ve Ailemin tüm fertlerine, sağlıklı, mutlu ve huzur dolu uzun ömürler sunduğun için teşekkür ediyorum. 
sonsuz sınırsız sevgin ve bolluk bereketinle işimi, paramı, sağlığımı bana hediye ettiğin için Teşekkür ediyporum.
tüm gönderdiğin güzellik ve iyilikleri aldım kabul ettim Şükürler Olsun!
F. Handan Senan

NOT: Pembe Balon tekniği yazımdaki imgeleme ile niyetlerinizi güçlendirebilirsiniz.

Tüm İyi dilekleriniz gerçekleşsin ve Öyle Oldu! 


17 Nisan 2014 Perşembe

HARA VE NEFES

Doğru Nefes alın! Haranızı Uyandırın..
Diyafram nefesi ile Hara Bölgenizi uyandıracağınızı biliyor musunuz? 

Duygularımızın vücudumuzdaki evine dönüş…
HARA göbek deliğimizin iki santim altında yer alan bölge olup, duygularımızın beyni olarak bilinir.
Travmatik bir olay yaşadıysak o olaydan kaynaklanan enerji bloklarını vücudumuzda en fazla depoladığımız bölge olan HARA,  aynı zamanda hareketlerimizin ve yaratıcılığımızın olduğu yerdir.
Hara ile tüm yaşam kaynağı ile bağlanmaya geçeriz. Japonların  harakiri yaparak yaşam okyanusundan ayrıldıkları nokta da HARA dır, bu yüzdendir ki  HARA’ya ‘yaşam okyanusu’ da denir.
HARA masajı karına yapılan  yumuşak,derin bir masaj olup vücuttaki enerjinin açığa çıkması için karındaki çeşitli noktalara dokunarak, kimi zaman  bastırılarak yapılan bir çalışmadır.  Evrenin sevgi bolluğuna , hayata teslimiyete ve sonsuzluğuna açılan bir kapıdır.



PEMBE BALON TEKNİĞİ

PEMBE BALON TEKNİĞİ




Bu meditasyom basit ve şaşılacak şekilde etkilidir.



Alıştırma:

Rahat bir biçimde oturun ya da uzanın, gözlerinizi kapayın ve derin, yavaş ve doğal bir şekilde soluk alıp verin. Giderek daha derinlemesine gevşeyin.

Gerçekleşmesini istediğiniz bir şeyi hayal edin. Onun şimdiden olduğunu imgeleyin. Onu zihninizde olabildiğince açık ve net bir biçimde resmedin.

Şimdi zihin gözünüzde bu hayalinizi pembe bir baloncukla kuşatın; hedeflediğiniz şeyi bu baloncuğun içine yerleştirin. Pembe, kalple ilişkili olan renktir ve eğer bu renk titreşimi imgelediğiniz şeyi kuşatırsa, o size yalnızca varlığınızla kusursuz bir uyum içindeki şeyi getirecektir.

Üçüncü adım, baloncuğu bırakmak ve onun hala vizyonunuzu taşıyarak evrene doğru süzülüp gittiğini hayal etmektir. Bu onu duygusal olarak serbest bıraktığını sembolize eder. O şimdi gerçekleşmesi için gerekli enerjiyi çekmek ve toplamak amacıyla evrende süzülerek dolaşmakta özgürdür.

Yapmanız gereken başka bir şey yoktur.
Çünkü Zihin Gerçekle Hayali Ayırt Edemez.. <3 
F. Handan SENAN






















Sen Özgürsün..

Sen Özgürsün..

 Sonsuz Bolluk ve Bereket Ancak Sınırlarını Kalırdığında Başlar. Sınırların ise Korkuların ve Zihinlerindir.

Korkuların ve Olumsuz Bilinçaltı kayıtların Seni Sınırlı Hale getirir.
Kendini Saksıdan al ve Sınırsızlığını başlat.
Sen Özgürsün, Sen Korkularından Arındığın Kadar Özgürsün.
Sen Kendini, Herkesi korkusuzca Sevdiğin ve Kabul Ettiğin Kadar Özgürsün..
Benim Özgürlüğüm için hiç bir bedel ödemem gerekmiyor.
Ben kendime, kendi özgürlüğümü koşulsuz, karşılıksız ve bedelsiz veriyorum.
Benim özgürlüğüm için kimseye borcum yok.
Ben Evrenin koşulsuz, karşılıksız, ve sınırsız bolluk ve bereketine sınırsız, karşılıksız ve koşulsuz izin veriyorum.
Ben koşulsuz alıyorum, koşulsuz veriyorum.
Başkasından bir şey aldığım ve karşılık veremediğim zaman aciz olmayı kabul ettim.
Koşulsuz ve karşılıksız olarak yenilmeyi kabul ediyorum.
F. Handan SENAN

İş Görüşme Olumlamaları

İş Görüşme Olumlamaları


İş görüşmelerinden keyif alıyorum.

İş görüşmelerinden keyif aldığımı biliyor ve inanıyorum.

İş görüşmelerinden keyif aldığımı kabul ediyorum.

İş görüşmelerinden keyif aldığım için kendimi takdir ediyorum.
İş görüşmelerinden keyif aldığım için şükrediyorum.
 İş görüşmelerinde kendimden eminim.
  
 İş görüşmelerinde kendimden emin olduğumu biliyor ve inanıyorum.

 İş görüşmelerinde kendimden emin olduğum için kendimi takdir ediyorum.

İş görüşmelerinde kendimden emin olduğum için şükrediyorum.


Görüşmeleri sabırsızlıkla bekliyorum.
  
Görüşmeleri sabırsızlıkla beklediğimi biliyor ve inanıyorum.

Görüşmeleri sabırsızlıkla beklediğim için kendimi takdir ediyorum.

Görüşmeleri sabırsızlıkla beklediğim için şükrediyorum.
Bir iş görüşmesinde harikayım.

Bir iş görüşmesinde harika olduğumu biliyor ve inanıyorum.

Bir iş görüşmesinde harika olduğum için kendimi takdir ediyorum.

Bir iş görüşmesinde harika olduğum için şükrediyorum.
Bu işi aldım/ Bu işte çalışmaya başlıyorum.

Bir görüşmede kendimi çok iyi sunuyorum.
  
Bir görüşmede kendimi çok iyi sunduğumu biliyor ve inanıyorum.

Bir görüşmede kendimi çok iyi sunduğum için kendimi takdir ediyorum.

Bir görüşmede kendimi çok iyi sunduğum için şükrediyorum.

Kendimi en iyi yönlerimleışığımla sunuyorum.
  
Kendimi en iyi yönlerimleışığımla sunduğumu  biliyor ve inanıyorum.

Kendimi en iyi yönlerimleışığımla sunduğum için kendimi takdir ediyorum.

Kendimi en iyi yönlerimle ışığımla sunduğum için şükrediyorum.

Görüşmede karşı karşıya geldiğimizde her zaman iyiyim.
  

  
  
Görüşmede karşı karşıya geldiğimizde her zaman iyi olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Görüşmede karşı karşıya geldiğimizde her zaman iyi olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Görüşmede karşı karşıya geldiğimizde her zaman iyi olduğum için şükrediyorum.


Görüşmede sorular sormak için efor sarfediyorum.
  
     


İnsanlar benim görüşmedeki Başarımdan etkileniyor.
  
İnsanların  benim görüşmedeki Başarımdan etkilendiğini  biliyor ve inanıyorum.

İnsanların  benim görüşmedeki Başarımdan etkilendiğini  kabul ediyorum.

İnsanların  benim görüşmedeki Başarımdan etkilendiği için kendimi takdir ediyorum.

İnsanların  benim görüşmedeki Başarımdan etkilendiği için şükrediyorum.
Bu işi hak ediyorum.
  
Bu işi hak ettiğimi biliyor ve inanıyorum.

Bu işi hak ettiğimi  kabul ediyorum.

Bu işi hak ettiğim için kendimi takdir ediyorum. 
 Görüşmelerde sakinim. 
  

Görüşmelerde sakin olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Görüşmelerde sakin olduğumu kabul ediyorum.

Görüşmelerde sakin olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Görüşmelerde dinginim İş için en uygun insan benim.


İsteğim(şevkim) görüşmelerde parlıyor.

İsteğimin(şevkim) görüşmelerde parladığını biliyor ve inanıyorum.
İsteğimin(şevkim) görüşmelerde parladığını kabul ediyorum.
İsteğim (şevkim) görüşmelerde parladığı için kendimi takdir ediyorum.
(şevkim) görüşmelerde parladığı için şükrediyorum.
Becerim ve tutkum iş görüşmesinde belli oluyor.

Becerim ve tutkum iş görüşmesinde belli olduğunu biliyor ve inanıyorum.
Becerim ve tutkum iş görüşmesinde belli olduğunu kabul ediyorum.
Becerim ve tutkum iş görüşmesinde belli olduğu için kendimi takdir ediyorum.
Becerim ve tutkum iş görüşmesinde belli olduğu için şükrediyorum.
  
Görüşmede sorular sormak için efor sarfettiğimi   biliyor ve inanıyorum.
Görüşmede sorular sormak için efor sarfettiğim  için kendimi takdir ediyorum.
Görüşmede sorular sormak için efor sarfettiğim  için şükrediyorum.

15 Nisan 2014 Salı

Zihin Gerçek ile Hayali Ayırt Edemez!

Zihin Gerçek ile Hayali Ayırt Edemez!

Dün gece birkaç film seyrettim
Canım çıktı ağlamaktan
O Türkan yok mu? o Türkan
Yine öptürmedi dudaktan


Söz: Ayla Çelik    
Müzik: Gökhan Tepe' ye ait ve Demet Akalın ın söylediği şarkının sözlerinde dediği gibi filmleri seyreder ve sonra ağlarız. 

Kaçımız seyrettiğimiz filmlerden etkilenip ağlamadık? Kaçımız korku filmlerinde yanımızdaki kişiye sarılmamak için zor tuttuk kendimizi veya bar bar bağırmamak için zorladık. Belki de bağırdık.
 Zihin hayal ile gerçeği algılayamaz ve seyrettiğiniz filmleri ve filmde geçen olaylarla kahramanları bir süre sonra gerçekmiş gibi algılamaya başlar. 
Türkan Şoray' ın kocaman siyah gözlerinden damlayan yaşlara  bizim gözyaşlarımızın eşlik etmesi hep bu nedenledir. Kadın veya erkek kahraman filmde rol gereği ölür onun gerçek hayatta yaşadığını bildiğimiz halde kendimizi kaptırır ve o ölüme ağlar, kederleniriz. Kötü kahramanlar, karakter oyuncuları yuhalanır, taşlanır gerçek hayatlarda. Kurtlar Vadisinde Oktay Kaynarca' nın oynadığı karakterin ölüm sahnesini seyreden bir grup sürekli izleyici sonrasında o dizideki kahramanının temsili cenaze namazını kılmıştır .
Zihin gerçekle yalanı ayırt edemez. İkisini de doğru kabul edip kayıt eder. Arabesk şarkıları sürekli dinlemeyin diyen psikolog demeçlerine rastlamışsınızdır. SIR kitabından bu yana hayatımıza söylediklerimizi ve düşündüklerimizi getirdiğimizin bilincine daha çok vardık varmasına ama dizilerin, filmlerin senaryolarına kapılıp yine sürekli olumsuz sahnelerle , şiddet, kan ve kavga dolu , olumsuzluğu benimseten dizileri seyretmekten kendimizi alamıyoruz.
Çocuklarımızla birlikte TV lerin karşısına geçip, Kazalar, kavga ve dövüşlerden bahseden Haberleri ve dizileri hep birlikte seyredip garip bir aile saadeti yaşıyoruz. Kendimizi, kendi halimizi önemsemeyip, eşofman takımlarımızla oturduğumuz yerden Dizi sanatçılarının ne giydiğine bakıyor belki evimizde kuru fasulye bile yemezken muhteşem sofraları ile doyuyoruz. 
Kendimizi ve özellikle çocukları Televizyondan televizyon yüzünden uğradığımız negatif saldırılardan koruyalım. Yapabiliyorsak zihnimize bu seyrettiklerimizin birer hayal olduğunu anlatıp bu yönde ikna etmeye çalışalım. 
zihin tüm duyduklarını gerçek bilip kayıt ediyor. O halde neden gün içinde hayatımızı güzel yaşamamız için ona olumlu telkinler vermeyelim, olumlu ve neşeli filmler seyretmeyelim. Hayat üzülecek kadar ve hatta TV ve filmlerdeki olumsuz olaylara üzülecek kadar uzun değil.
Kıymetini bilin. Öncelikle kendinizi sevin ve Sevdiğiniz kişilerin güzelliklere layık olduğunu bilerek kendinize güzelliklerle dolu anları armağan edin. 
Mümkün olduğunca aşağıdaki cümleleri bilinçaltımıza kayıt edelim. Bu sözler ve daha fazlasına inanması için zihnimizi ikna edelim. 
Ben Yaratıcının özünden gelen zerreyim. Ben yaratıcının bana ve tüm yarattıklarına bahşettiği tüm bolluk bereket ve güzellikleri almayı seçiyorum. Ben kendi değerimi fark etmeyi ve kendi değerime uygun iyilik ve hediyeleri kendime sunmayı seçiyorum. Ben değerliyim. Hayatım Değerli. Her gün benim için bir armağan. Her günü güzellikleri ve gönderdikleri ile kabul ediyor ve takdir ediyorum. 

F. HANDAN SENAN



ÜMİTSİZSENİZ ÜMİT SİZSİNİZ!

Bir Gemi Doğu'ya gider, Biri Batı'ya.
esen aynı rüzgarla;
Hangi yöne gidileceğini belirleyen
Rüzgar değil, yelkendir. 
Ella Wheeler Wilcox


Yelkeni biz ayarlar ve gitmek istediğimiz yöne biz yöneltiriz. İşsiz bir insan için birden fazla yol vardır. Birisi İşsizliğine boyun eğip oturmak. diğerleri ise, İş alternatifleri ile dolu olan yoldur. Ya "Ben bittim, öldüm. bundan sonra bana iş yok" diyerek ağlanıp "kaderim bu" deyip her şeyden vazgeçersiniz. Ya da "Benim için hayatın sonu değil. Bir kapı kapanıyorsa, diğer kapılar açılır. Önemli olan benim kendime olan güvenimi ve inancımı kaybetmemem " der ve harekete geçersiniz. 
Bilinçaltınıza ; İş sahibiyim. Benim için en uygun iş her zaman var" düşüncesini kayıt altına alması talimatını ve "...... tarihinde (tarih belirterek) işe başlıyorum. Benim işim var" mesajını verirseniz bilinçaltınız tüm bedeniniz ve varlığınızla birlikte sizin iş sahibi olduğunuz ve işe gireceğiniz cümlesine odaklanır ve bunu kısa zamanda eyleme dönüştürmek için karşınıza fırsatlar çıkarmaya başlar. 

Asla umudunuzu yitirmeyin. ÜMİTSİZSENİZ ÜMİT SİZSİNİZ!

F. Handan SENAN 

5 Nisan 2014 Cumartesi

Derdimi Söyledim Dermanı Başka yerden Aldım

İnsani duygular taşiyarak yüreğinizi açtiğiniz kişinin, anlattiklarinizi kendi çikarlari için, hatta maddi kazanç sağlamak uğruna kitabinda paylaşmasi sizi ne derece yaralar. "Yok canim bu  yapilir mi?" Bu kadar da olmaz" diyebilirsiniz Satir başinda bahsettiğim konu bana aci verdi. Bu konuda ne yazik ki iyi niyetli olamadim ve güvenerek paylaştiğim sorunlarimin benim iznim olmadan açikça kitabinda anlatilmasina çok üzüldüm. Çünkü Ben derdimi iyileşme umuduyla bir psikoloğa anlatmiştim. Ama psikolog bey, Benden izin alma gereği duymadan anlattiklarimi kullanma nezaketsizliği ile güvenimi, saygimi ve kendisine duyduğum inancimi kaybetmişti. 
Ekonomik krizler bahane edilerek ardarda batan ve kapanan bankalar nedeni ile, Bankacilik mesleğini yarim biraktiğim için yaşadiğim işsizlik sorunlari yüzünden kendimi çokta iyi, değerli hissetmediğim bir dönemde karşilaştiğim ve durumuma yardimci olacağina inandiğim psikolog ünvanli bu kişiye kendimle ilgili o olumsuz hislerimden kurtulmak için yardim istemiş,o nedenle içimi rahatlikla dökmüştüm. Daha sonraki günlerde ondan göremediğim faydayi, kendimi tanima yolculuğumda karşima çikan içsel yolculuk rehberleri sayesinde bulmuş, kendimle ilgili olan gerçeklerin farkina varmiş ve yaşadiğim olumsuzluklara akil yoluyla bahaneler bulup, kendimi acindirmaya, öfkelenmeye ve kirilmaya son verme karari alarak bu yolculuğu başlatmiştim. İçsel çalişmalarim beni iyileştirmiş, kendimi tanimama, kendimi kabul etmeme yardimci olmuştu. 
Olumsuz bildiğim olaylara ilk anda ani ve kizgin tepkiler veriyor olsam da kisa zaman sonra olayin bana yansittiklarini farketmeye başlar başlamaz içime dönüyor, önce korkularimi keşfedip, kendimi, kizdiklarimi affederek beni üzdüğünü düşündüğüm durumlari iyileştirebiliyordum. Bu çalişmalarim sayesinde rahatlamaya başlayarak, hayata ve yaşadiklarima pembe gözlüklerle bakmaya başliyordum.
Benim için iyi bir başlangiçti ve Ben huzura an be an yaklaştiğimin dah çok farkindaydim. Öte yandan psikoloğa anlattiklarimi ve psikologla o doğrultuda bir konuşma yaptiğimi unutuvermiştim. Yillar geçmiş ve Ben kendini sevmeyi öğrenen, değerinin farkina varan, değerli olduğunu daha çok kabul eden bir BEN olmuştum. Kendimi en çok bu halimi seviyordum. Eskiden kalma izler silindikçe ben kendimle  daha fazla övünüyordum. Kendime acimaktan, kendimi olumsuz ve zavalli olarak tanitmaktan çoktan vazgeçmiştim. Zaten öyle değildim ve Ben öyle olmadiğimi biliyordum.
Benim kendimi anlattiğim, kendime ait olumsuz düşüncelerimi paylaştiğim o psikolog yakin tarihlerde kendisini yazar olmaya adayarak, ona derdini anlatan danişanlarinin, diş görünüşlerini de etraflica tarif ederek sorunlarini bire bir anlatarak kitap yaziyorum  diye ortaliğa çiktiğinda yazdiği kitabin ham hali elime geçivermişti. Kitapta beni etraflica tarif eden ve o gün anlattiklarimi yazip bu günkü halime değinmediği bölümü okuduğum anda çok kötü olduğum, kirildiğim için yeniden kendimi bulma serüvenine dönerek içsel yolculuğumu yeni baştan gözden geçirmeye karar vermiştim. 
Kitapta beni anlattiği bölümde benim değersizlik sorunu ile boğuşan, kendisini çok değersiz hisseden birisi olduğumu sokak ağziyla yazan o yarim yazar, yarim psikolog kişiyi uzun bir süre affetmek istemedim. Affederek aslinda ona değil, kendime iyilik yaptiğimi bildiğim halde, affetmeyerek ona aci çektirmeye karar vermiştim. Bu olaydan almam gereken derslerin başinda içimi dökmemem gerektiği, kendimden başka kimsenin bana yar ve yardimci olamayacaği, ağizdan çikan her sözün bu hayatta mutlaka bir iz biraktiği ve bize bir gün mutlaka geri dönebileceğini hakkinda idi. Net bir şekilde güvensizlik korkumu tetiklemiş ve insanlara güvenmemem gerektiğini bana bir kez daha öğretmişti. Artik kendimden başka kimseye inanmamam, dayanak olarak görmemem, destek olmasini veya beni anlamasini beklemem gerektiğini bu sayede çok daha iyi anliyorum artik. Hani sicak kumlardan soğuk denize atladiğinda buz keser  ama ayni zamanda dirilir ve canlaniverir ya insan işte öyle hissetmiştim o anda.  
Dirilmiş, ayilmiş ve kendimi ve iyi tanidiğim insanlari daha iyi tanimaya başlamiştim. Hayat göz açip kapayana dek geçecek kadar kisa sürüyorken, onun beni kitabina malzeme etmesine bozularak, üzülüp, kahrolmaktan vazgeçtim. Kimseyi kendimden öne koymamaya karar verdim. Onlardan daha az veya daha çok hatali/ değerli/ değersiz olmadiğimi anladim. 
Ben kendimle ilgili çok şeyin farkindayim artik. Ben kendimi seviyorum. Kendime inaniyorum.Ben kimsenin tarifi değilim ve Ben diğer insanlarin tarifi olmaktan ve o tarifleri kendim zannetmekten vazgeçiyorum. Kimsenin tarifi değilim. Ben kendim hakkinda eski bildiklerimden vazgeçip yeni bir ben yaratmayi seçiyorum. Çünkü biliyorum ki beni değersiz ve zavalli olarak anlatmaya çalişan kişi benden asla dahaçok değerli ve saygin değil. Aksine kimseye örnek gösterilmeyecek ve bir çok kişi ve meslektaşi tarafindan onaylanmayacak yaşam tarzina sahip. O evli, O Cemaatçi, O Haci ve Haciyla evli, türbanli, üç çocuklu bir kadinla sekreteri olarak işe aldiği 2011 yilindan itibaren ilişki yaşiyor. İşyerini yatakhane gibi kullanan o adami, sekreteri ile o işyerinde seviyesizce din ve ahlak kurallarina uymayan ilişkisi nedeni ile ortaği işten atti. İstanbul da açtiği yeni işyerini yine yatakhane haline getiren o kişi ayni kadini işyerine sözde sekreter, özde metres olarak alip, kadinin kocasina, kendi eşine, kadinin ve kendisin çocuklarina haksizlik yapmaya devam ediyor. 
Öyle bir adamin beni anlamasini beklemek,maalesef benim o zamanki cahilliğimle ilgili ama şu anda Ben kendimi ama daha çok onu iyi taniyorum. Onun gerçek yüzünü gördüğüm için artik kitabim diye çalakalem yazip bastirmak için yayinevi yayinevi gezdiği o yazilarinda benden bahsetmesi umurumda değil. Ben onu taniyorum ve Benden değerli olmadiğini çok iyi biliyorum.
İnsanin kendini bilmesi ve kendini anlamasi kadar güzel bir yeti yoktur. Bu melekesini asla yitirmemeli, kendini tanimaktan kendisiyle barişmaktan vazgeçmemelidir. İnsan ilk önce kendisine gülmeyi başarip, kendisiyle barişarak iç huzuruna eriştikten sonra herkesle ve hayatla iyi geçindiğinin farkina vardiğinda Hayat Sen ne kadar güzelsin demekten kendisini alamayacaktir. O ve yazdiklari benim için hayatin renkleri ve o renkler içinde siyahi seçerek hayatimda siyah ve görünmez olmayi başardi. Gece gibi karanlik ve karanlik içinde görünmez birisi o ve Ben Onu ve kitabini asla tercih etmeyeceğim. Çünkü Ben Değerliyim. Ben Kendi içimde Tam ve Bütünüm. Beni Benden başka kimse üzemez. Ben kendimiüzmeyi asla tercih etmiyorum. 
F. Handan Senan