27 Mart 2014 Perşembe

Bugün Dünya Tiyatrolar Günü

Bugün Dünya Tiyatrolar Günü Tüm Tiyatrocular ve Tiyatro Severlere Kutlu Olsun 

Atatürk’ün Tiyatro İle İlgili Anısı

Atatürk, Galip Arcan’ın yazdığı “Sırat Köprüsü” adlı piyese davetlidir. Atatürk piyesin başında mutludur biraz sonra sinirlenmeye başlar ve bir müddet sonra oyun bitince; “Bana Galip Arcan’ı çağırın!” der. Galip Arcan gelince; “Bu piyesi siz mi yazdınız? “der. “Evet paşam ben yazdım”. Ve Atatürk; “Hayır, bu Flor Doranj adlı boldvilin’in aynen çevirisi, neden bunu belirtmediniz? Hakkınızda soruşturma açtırıyorum” diyecektir. Buna benzer pek çok anıyı da okuyunca, ne dedim biliyor musunuz? “A be Atam, boldvilin’e varıncaya kadar, bunları ne zaman okursun? Ne zaman kafanda tutarsın?” “Sanat ve Atatürk” adlı araştırmamı yapıyorum baktım resimde Türk tarihinde ilk resim sergisini o açıyor, heykelde dinin etkisini kaldırıyor ama karşıma yedinci sanat dalı geldi. Sinema… Yönetmen Cezmi Ar, başrolde Mustafa Kemal, film çekiyorlar. Ve Cezmi Ar Mustafa Kemal’e, tabii Cumhurbaşkanı ya, şöyle dur böyle dur diyemiyor ama diğer oyunculara şiddetle bağırıyor. Atatürk; “Gel Cezmi gel, burada başkomutan sensin. Ben bu işi bilmem. Önemli olan işin iyi çıkması. Bana da aynı şiddet ve hiddetle bağıracaksın” diyor. Cezmi Ar hayatının son günlerinde; “Ben bir daha asla öyle bir oyuncuyla çalışmadım” diyecektir. Yıl 1937, Münir Hayri Egeli ile Çankaya’da odalarına çekilirler. Atatürk bir film senaryosu yazmıştır, adını da koymuştur adı; “Ben bir İnkilap Çocuğuyum” dur. Kendi yazdığı film senaryosunu, Münir Hayri Egeli çekecektir, Atatürk de oynayacaktır. Ama yıl 1937’dir, ömrü vefa etmemiştir. Derim ki haydi filmciler bulun bu senaryoyu, filme çekin, çok faydalı olacağına ben kesin gözüyle bakıyorum.

ALINTI

26 Mart 2014 Çarşamba

Mutluluk

Aşırı Özgüven

25 Mart 2014 Salı

Ben Güzelsem Hayat Güzel.

Kendimi yeni baştan yaratabilmek için bir başkasından akıl almama gerek yok. Hayatımla ilgili her anım için ben kendi kararlarıma güveniyorum. Ben kendimi yeniden yaratıyor ve yeni beni seviyorum. Bir'e ait olduğumu biliyorum. Birden ayrıldıkça kendim olmaktan vazgeçip, başkaları ile kendimi kıyaslarım . Kendimi o zaman bir den farklı, başka/ fazla/ eksik/ yeterli/ yetersiz/özel/ değil/ güzel/çirkin görmeye başlamam bu yüzden. Ben bütüne dahil olduğumda bütünün hak ettiği bolluk bereket, iyilik güzelliği hak ediyorum. 
Benim bir başkasından yardım alamam gerek yok. Ben Yaradan tarafından tüm yeterliliklerim ile bu dünyaya gönderildim. Ben kendim ve hayatımla ilgili iyi olan ne varsa hepsini yaratıyorum. Bu  mükemmellikte ve yaratım gücünde olduğumun farkındayım. bunun için her zaman şükürdeyim .
Ben mükemmel olduğumun farkındayım. Ben eşsiz ve benzersizim. 
Kendimi tanıdıkça Beni yaratana şükrediyorum. Kendimi tanımadan önce yetersiz gördüğüm, mutsuz olduğum, kendime ve beni öyle yarattığını düşündüğüm için allaha kızdığım her an için Allah'tan ve kendimden özür diliyorum. 
Hayatımı kendi düşüncelerim ile yaratıyorum ve her düşüncem ve cümlem yakın/uzak anlarımı inşa ediyor. Daha önce bilinçsizce yaptığım  yaratımlarımın farkına varıyor ve cümlelerim ve düşüncelerimde bilinçli ve olumlu olmayı seçiyorum. 
Ben iyiysem herkes iyi. Ben güzelsem herkes güzel.. Ben iyiysem Hayat iyi. Ben Güzelsem  Hayat Güzel.  
F. Handan Senan

24 Mart 2014 Pazartesi

Mutluluk Elinizde

MUTLULUK
Mutluluk, Çikolatanın tadına varabilmektir.
Mutluluk, Çikolata yeme özgürlüğüne sahip olabilmektir.
Mutluluk, minik bebeklerinin ilk kez anne- baba demelerine sevinen anne babanın gözlerindedir.
Mutluluk, bir işe gidip gelebilmektir.
Mutluluk, işim var diyebilmektir.
Mutluluk, araban olmasa da, otobüs ve taksiye binebilmektir.
Mutluluk, her yere yürüyebilecek elin ayağın olması demektir.
Mutluluk, faturalarını ödeyebilmektir.
Mutluluk, sofranda kuş sütü eksik olsada bu gün de doydum” diyebilmektir.
Mutluluk, elinde olmadıklarını değil, sahip olduklarını bilip fark edebilmek ve her şeye rağmen nefes alıyorum ve yaşıyorum
ÇOK ŞÜKÜR diyebilmektir.
Mutluluk, yaşadığımız her anın kıymetini bilip ÇOK ŞÜKÜR diyebilmektir.
F. Handan SENAN


Bu gün Para ile ilgili Bilinç altı çalışması yapalım..



Bu gün Para ile ilgili Bilinç altı çalışması yapalım...

TV radyo gazete haberlerinde zenginlerin davranışlarına dikkat edin. O zenginler hakkında neler düşünüyorsunuz. O düşünceleriniz sizin zenginlik hakkında çok paralı, bolluk bereket içinde olamamazın altında yatan korkularınızı ortaya koyar....
Örn: Savanora yatında yaşanan çirkinlikler; bana maneviyat mı? paralı olmak mı? sorusunu sordurdu. Ben onun altında;
 çok paralı insanlar kötü işler yaparlar. Çok zengin insanlar maneviyata önem vermezler. Ben çok paralı olursam maneviyata önem vermem, çok paralı olursam ben de kötü anılırım ve çirkin işler yapmak, çirkin hayatlar yaşamak zorunda kalırım zihinlerimi buldum. güvensizlik, değersizlik, parasızlık, yokluk, yoksunluk, yetersizlik suçlanma, suçlama ve suçluluk korkularımı buldum.
Korku meditasyonu sonrasında da olumlama çalışmalarım var.
Korku meditasyonu nasıl yapılır:
Benim parasızlık korkum var.
Ben parasızlık korkum olduğumu kabul ediyorum.
Ben parasızlık korkumu şu an da sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben parasızlık korkumu çok seviyorum

diyorsunuz. Bu esnada gözleriniz kapalı, burnunuzdan nefes alıp, veriyorsunuz. Sakin bir şekildesiniz.  korkuyla ilgili cümlelerinizi bitirdikten sonra üzerinizde siyah bir elbise olduğunu ve onu pembe renkli giysilerle değiştirmek için üzerinizden sıyırdığınız ve üzerinizden sıyırırken o anda pembe giysilere, pembelere büründüğünüzü imgeleyin. Ben en kolay pamuk şekerii ve pembe pamukları görebiliyorum. Üzerime onları yapıştırıyorum oyun şeklinde eğlenerek. Kendinizi tamamen pembelemeniz gerekiyor.
Tüm bulduğumuz korkularımızı bu cümlelerle sevgiye dönüştürüp kendimizi pembeliyoruz.
O düşüncelere sahip olduğumuz için kendimizi mutlaka suçladığımız için ol bol affediyoruz. Bu korkularımızı zihnimize kaydettiğimiz anlar ve bu sözleri söyleyen kişileri affediyoruz. Mesela savanora yat sahibi, yattaki kişiler, bu haberi iletenler, ben, Atatürk, devletin başında savanora yatını bu işadamına pazarlayanlar, bu durumu yaşatanlar, gazeteciler. Hepsini affetmem gerekiyor benim..
Sonra bu korkularımızla ilgili olumlamalarımızı yapıyoruz.
Ben paralı olduğum halimi kabul ediyorum. Ben çok paralı olduğum halimlede değerliyim. Ben çok paralı halimi çok seviyorum/ çok seviliyorum/ güvendeyim. Ben çok paralı halimle de kendi içimde tam ve bütünüm. Olumlamalarını ve tam tersi: Ben parasız halimi çok seviyorum/ seviliyorum/ kendi içimde tam ve bütünüm.. güvendeyim..ve kendi içinizden çıkan benzer olumlamaları içinize oturana dek tekrarlayın ve olumlamaları yaparken içinize endiş, korku..vb zihinler gelirse not edin o korkularla ilgili meditasyon yapın.

Bu bir örnektir. Siz de yaşadığınız gün duyfuğunuz olumsuz cümleleri kaydedin hatta böyle bir defter edinin. Ne oldu ne hisssettirdi, altındaki hangi korkularınızdan bahsediyor o deftere not edin.
İyi çalışmalar..
F. Handan Senan